Cinsel İstismarı Önlemek İçin…

ANNE-BABA OKULU | | 30 Haziran, 2014 | 5.644 kere okundu

Öncelikle ailelerin çocuklarını istismara karşı bilgilendirmeleri önem taşıyan bir husustur. Uzunkaya, en yaygın olan cinsel istismarı önlemek için aile çocuğa tuvalet eğitimi verdiği dönemde, çocuk cinsel organını keşfetmeye başladığı süreçte, mahremiyet eğitimi verilmesini önermektedir. Ayrıca bedeninin kendisine ait olduğu, izinsiz kimsenin dokunmaması, öpmemesi gerektiği öğretilmelidir. Çocuğun baskı altına alındığı bu gibi durumlarda çekinmeden gelip annesine anlatması gerektiği bilgisinin verilmesi, konunun uzmanları tarafından önemle vurgulanan hususların başında gelmektedir.

Çocuklara yönelik her türlü istismarda öncelikle anne ve babalara büyük sorumluluk düşüyor. Gerek çocuklara istismar uygulamada gerekse yapılan istismarın anlaşılmasında aileler kilit bir öneme sahip. Mesela ebeveyn olma sorumluluğunun bilincinde olmayan, küçük yaşlarda çocuk sahibi olan ve çocukluğunda istismara maruz kalan kimseler maalesef çocuklarına istismarda bulunabiliyorlar.

Diğer taraftan çocukları ile sağlıklı iletişim kuramayan ailelerin çocuklarının, kendilerine yapılan istismarı haber vermediklerini dile getiren psikolog Uzunkaya, bu hususta ebeveynlere büyük görev düştüğünü ve çocuğumuzun istismar edildiğini anlamak için öncelikle onunla güvene dayalı empati düzeyde bir ilişki geliştirmenin gerekliliğini ifade ediyor ki, bu sayede çocuk istismara maruz kaldığında, bu durumu ailesiyle paylaşmaktan kaçınmasın.

Ebeveynler istismar olayını anlatan çocuğuna inanmalı ve şikâyet konusu yaptığı hususları dikkatle takip etmelidir. Pek çok aile, çocukların hayal gücünün ürünü olduğunu varsayarak olaya kayıtsız kalabilmektedir. Uzmanlar, cinsel istismar konusunda çocukların çok nadir yalan söylediklerini belirtiyorlar.

Özellikle bu konularda çocuk, konuşması için yüreklendirilmeli ve yaşananların kendi hatası olmadığı duygusu çocuğa hissettirilmelidir. Aileler, çocuğa yaşadığı travmatik deneyimi rahatça paylaşabilmesi için “Bunulsana yapmasına nasıl izin verirsin?” türünden kendisini suçlu hissettirecek tepkiler vermekten kaçınmalıdır. Çocuk ancak kendisini rahat ve güvende hissettiği bir ortamda konuşur ve paylaşımda bulunur. (Çocuk İhmali ve İstismarını Önleme Öğretmenlere Aileler İçin Eğitim Kılavuzu, İnsan Hakları Derneği, Ankara 2008, s.32.)

Çocuğun istismara maruz kaldığı nasıl anlaşılır?

Çocuklarının istismara maruz kalıp kalmadığını anlayabilmek için, ailelerin iyi bir gözlemci olmaları önem arz ediyor. Uzunkaya’nın: “Çocuk son zamanlarda içe dönük, iletişime kapalı bir ruh hâli içindeyse, çocukta alt ıslatma, kâbus görme gibi uyku problemleri, fobiler, bedensel yakınmalar, kaygı bozuklukları gibi durumlar gözlemleniyor sabunlar dikkate alınmalıdır.

Aile çocuk ile empatik düzeyde bir ilişki kurarak, onu incitmeden güven ilişkisi ile durumu tespit etmeli, psikolojik açıdan bir uzman yardımı ve hukuksal açıdan da bir avukat yardımı almalıdırlar.” uyarılarını dikkate almak gerekiyor.

Ebeveynlerin çocuklarına yönelik istismarı öğrendiklerinde özellikle öfkelerini kontrol etmeleri çocuğun bu travmayı daha rahat atlatması açısından önemlidir. Böyle bir durumda yapılması gereken öfkemizi veya suçluluk duygumuzu çocuğumuzla değil, başka bir yetişkinle paylaşmaktır. Böylece, çocuğun olumsuz duygular için sorumluluk ve suçluluk üstlenmesi engellenmiş olur.

Elbette her anne babanın arzusu, çocuklarını güvenlide huzurlu bir ortamda her türlü tehlikeden uzak yetiştirmektir. Bu ortamı çocuklarımıza sağlamak ve onları geleceğe hazırlamak da yine ebeveynlere düşen bir sorumluluktur.

Anne baba olmanın gerektirdiği ödevleri bilmek kadar çocuklarımıza istismardan korunmanın yollarını göstermekte bu sorumluluğun bir parçası olduğunu unutmamaktan geçiyor. Resul-i Ekrem’in şu tavsiyesi bizlere bu hususta yol gösterici niteliktedir: “Çocuklarınıza ikram edin ve onları güzelce terbiye edin.” (İn Meçe, Edep 3.)

Çocukları istismardan korumak için ebeveynlere öneriler:

Çocuğunuzla iyi bir iletişim içinde olun. Ailesiyle sağlıklı iletişim kurabilen, sevgi, saygı ortamında büyüyen çocuklar hem istismara uğrama konusunda daha az risk taşırlar, hem de başlarına gelen olumsuz olaylarda ailelerinden destek isteyebilirler.

• Çocuğunuzun öğretmeni, danışmanı ve okul müdürüyle tanışın. Okulun istismar konusundaki politikalarını öğrenin ve bu politikaların doğru uygulanması için işbirliği yapın.
• Çocuğunuzun sağlıklı arkadaşlıklar geliştirmesine yardımcı olun. Kalabalık içinde olmak güveniverir.
• Çocuğunuza şiddetin kabul edilemez olduğunu öğretin. İstismara tanık olan çocuklar, diğerlerinin davranışlarını etkilemede ve mağdurlara yardımcı olmada hayati bir role sahiptir. Anne babalar, şiddeti hoş görmeyen değer sistemleri oluşturmada rol model olabilirler.
• Çocuğunuza istismarı nasıl şikâyet edeceklerini öğretin. Kendiniz de bu durumlarda nereden yardım istenebileceğini öğrenin.

Çocuğunuzu güvende tutmak için:
• Çocuğunuzun size ya da güvenilir başka bir yetişkine nasıl ulaşabileceğini bildiğinden emin olun.
• Çocuğunuza ismi, adresi ve telefon numarası ilkokulunun, akrabalarınızın, aile dostlarınızın isim, adres ve telefon numaralarını öğretin.
• Çocuğunuzun hangi yetişkin ve çocuklarla zaman geçirdiğini, nerede olduğunu ve hangi aktiviteleri yaptığını bilin.
• Tüm muhtemel bakıcılar ile mülakat yapın ve onlardan referans isteyin.
• Çocuğunuzun okulunda ve aktivitelerinde yeterli yetişkin gözetimi sağlandığından emin olun.
• Çocuğunuzun adının, kıyafetinin üstü gibi rahatlıkla görülebilir yerlerde gözükmemesine dikkat edin.
• Çocuğunuzun bilgisayar başında geçirdiği süreyi kısıtlayın ve internet bağlantısı olan bilgisayarları ortak alanlara koyun.
• Çocuğunuzu dinleyin. Başka birinin, söz ya da davranışlarıyla kendisini rahatsız ettiğini söylerse, ona inanın. (Kaynak: Diyanet Aile Dergisi)

Paylaşmak Güzeldir

Yorum Yapın