Çocuklarıma Şiddet Uyguluyorum
ANNE-BABA OKULU, SORU BANKASI | Recep Murat | 21 Mart, 2017 | 5.364 kere okundu
Benim 7 ve 15 yaşlarında 2 tane oğlum, 14 yaşında ise bir kızım var. Her yaptıkları hata karşısında hepsini şiddetle cevapladım ve gerçekten çocuğa vurulur şekilde değil de yetişkine vurulur gibi vurdum. Maalesef kendimin bu huyundan kurtulamıyorum. Sürekli onları aşağılayıcı kelimeler kullanıyorum. Yaptıklarını beğenmiyorum ödevini sorularını yapamadığında dövüyorum. Gerçekten hoş bir şey değil fakat yardıma ihtiyacım var. Kendilerine toplam 10 adet sarılmışımdır, sarılmamışımdır diyebilirim. İşlerimden dolayı oynayamadım onlarla ve işimin olumsuz yanlarını eve yansıtarak onları dövdüm. Bazen nefessiz kaldılar vb. Yaralarımı deşmek istemiyorum geçmişe bakarak. 1 yıla yakındır şiddet uygulamıyorum. Fakat aşağılayıcı kelimelerim devam ediyor. Gerçekten üzülüyorlar farkındayım fakat diyorum istemsizce. Küfür de cabasında. Yardıma ihtiyacım var
Gökhan Bey,
Ne güzel ki Rabbim size aile hayatının en güzel meyveleri ve neşeleri olan çocuklardan her ikisini de nasip etmiş öncelikle bu konuda Rabbimize ne kadar teşekkür etseniz azdır. Gelelim sıkıntınıza, günümüzde aileleri en çok zorlayan durumlardan biri bizi fazlasıyla oyalayan dünya hayatı, geçim derdi gibi sıkıntılardan dolayı ailemize özellikle de evlatlarımıza yeterince ilgi gösteremeyişimiz, onlara annelik özellikle de babalık sevgi ve şefkatini tattıramayışımızdır.
Maalesef birçok ebeveyn tüm enerjilerini daha çok para kazanma için harcarken kazandıklarıyla çocuklarının her türlü maddi ihtiyaçlarını karşılayarak onlara karşı olan vazifelerini fazlasıyla yerine getirdiklerini düşünerek onlardan da bunun karşılığı olarak hep başarı; hep en iyi olma ve hata yapmamalarını beklerler. Halbuki çocuklarımızın maddi ihtiyaçları yanında belki de daha fazla manevi ihtiyaçlarının giderilmesine ihtiyaçları vardır. Genelde çocuklar ile aileleri arasında çatışmaların temelinde bu manevi ihtiyaçların gözardı edilmesi yatmaktadır.
Sorunuzdan anladığım kadarıyla sizde de benzer bir sıkıntı var; sorunuzda da ifade ettiğiniz gibi işinizdeki yoğunluktan, stresten, olumsuzluklardan dolayı her ne kadar bunları aile ortamına yansıtmamanız gerekirken çocuklarınızın belki de bazen çok masum isteklerine ister istemez sert tepkiler veriyor; hepimizin çocukken yaptığı ufak tefek hatalara bile tahammül edemiyor; sözlü ve fiziksel şiddete başvuruyorsanız sorun çocuklarınızda değil her şeyden önce kendinizdedir.
Çocukların huzur buldukları tek yerin aile ortamı olduğu gibi, onları isyan ettiren yerlerin başında da yine aile ortamı gelir. Onun için, nasıl ki çatlamış toprakların suya ihtiyacı varsa çocukların da sevgiye ve huzura her zaman ihtiyacı vardır. Ailede sevgi ve saygı gören çocuklar kendini daha özgür ve mutlu hisseder. Çocuklarımızla işimizden, çevremizden ve hatta evlerimizdeki çiçeklerden daha çok ilgilenmemiz gerektiğinin bilinciyle hareket etmeliyiz. Özellikle küçük yaşlardan itibaren çocuklarımız sevgiye doymazlarsa bu eksiklik ileriki yıllarda çok çeşitli şekillerde davranış bozuklukları olarak karşımıza çıkar. Ve çocuklarımız belki de bir ömür bu bozukluklarla mücadele etmek zorunda kalacak ve bunlara sebebiyet verdiği için de aile büyüklerine hep bir kırgınlık hissedeceklerdir.
Dolayısıyla size düşen en önemli görev, Rabbimizin size emanet ettiği bu güzel yavruları sağlıklı bir şekilde büyütüp, olması gerektiği gibi terbiye edip hayata hazırlamak olmalıdır. Çünkü hayat zordur ve uzun soluklu bir mücadeledir. Çocuklar, ancak aileden, okuldan ve çevreden aldığı desteklerle bu mücadeleyi omuzlayabilirler. Çocuk yaşayarak; görerek öğrenir. Hata yapa yapa yapmamayı öğrenir. Biz her hatasını sözlü ve fiziksel şiddetle karşılarsak o çocuğa en büyük kötülüğü yapmış oluruz.
Önemli olan hata yapmak değil hatasından ders çıkarmaktır. Çocuğumuz hata yaptığında ona hatasından ders çıkarabilmesini sağlamaya çalışmalıyız.
Gökhan Bey, ne güzel ki en azından hatanızın farkındasınız ve çözüm yolu arıyorsunuz. Her ne kadar biraz geç kalmış olsanız da zararın neresinden dönülürse kârdır anlayışıyla hareket ederek nasıl ki geç de olsa fiziksel şiddete son vermişsiniz; acilen çocuklarınızın kişiliklerini ciddi şekilde zedeleyecek olan sözlü şiddete de son vermeniz gerekmektedir.
Evlatlarımıza sevgi ve saygı ile yaklaşmazsak onlarda büyüdüklerinde bizlere ve çevrelerine sevgi ve saygı göstermeyen bireyler haline gelirler.
Gökhan Bey, çocuklarınız hata yaptığında özellikle de başkalarının yanında asla dövmeyin onları aşağılamayın. Mümkünse onlarla daha sakin bir ortamda konuşarak hatalarını düzeltmelerine imkân verin. Böyle bir durumla karşılaştığınızda önce onları dinleyerek ne yapmak istediklerini öğrenin daha sonra yapılan davranış veya sözün hangi kısmında hata olduğunu ileride bu hatadan dolayı başlarına gelebilecek olayları anlatarak örnek vererek hatalarını görmelerini sağlayın. Maalesef siz sabırsız olur çocuklarınız ufakta büyükte bir hata yapsa onlara bağırmaya hatta dövmeye kalkarsanız; çocuklarınız hatalarının ne olduğunu belki de anlamadan, bilmeden dayak yemeği bekler ve zamanla bu alışkanlık haline gelir. Hatalarını düzeltmeye çalışmak bir yana artmasına ve size karşı onarılması güç tepkiler geliştirmelerine neden olursunuz.
Her nimetin bir külfeti vardır. Evlatlarımız da bizler için birer nimettir. Çocukları olmayan birçok aile evlat sahibi olabilmek için her türlü çareyi ararken Rabbim ne güzel size hem erkek hem de kız olmak üzere ikisinden de vermiş bunun şükrünü de onları en güzel şekilde yetiştirerek yerine getirmelisiniz. Elbette çocuk büyütmek hele ki günümüzde çok zor ama sabırla, Rabbimizin de yardımıyla o emanetleri en güzel biçimde eğitmeye çalışmalısınız.
Atalarımız bir insana kırk defa bir şeyi söylersen öyle olur derler. Eğer siz çocuklarınıza sürekli kötü şeyler söylerseniz çocuklarınız zamanla kendilerini söylediğiniz şekilde hissedeceklerdir.
Çocuklarınıza karşı kontrolünüzü kaybedeceğinizi hissettiğiniz anlar olursa hemen derin bir nefes alın ve içinizden mesela 10′a kadar sayın ve nefesinize odaklanın. Kendinize sizi rahatlatan şeyler söyleyin veya düşünün. Mümkünse o olumsuz ortamdan uzaklaşın ve sakinleşene kadar bekleyin. Sonrasında çocuklarınıza mutlaka açıklama yapın. Neye sinirlendiğinizi, neler hissettiğinizi, neler düşündüğünüzü sakince söyleyin. Sorunlardan en kısa ama en kötü yöntemle kaçmayın; çocuklarınızla birlikte çözmeye çalışın. Eğer bu şekilde hareket edebilirseniz bir yandan çocuklarınızı ve kendinizi üzmekten kurtarır, diğer taraftan da çocuklarınıza iyi örnek olarak öfkenin nasıl kontrol edilebileceğini öğretmiş olursunuz.
Torunları Hasan veya Hüseyin’i öperken Hz. Peygamber’i gören Akra ibn Habis, bunu yadırgayarak “Benim on çocuğum var, hiçbirini de öpmedim” demiş. Peygamberimiz O’na dönerek şu cevabı vermiştir: “Yaratılmışlara şefkat göstermeyene Allah da rahmet etmez”. Yine, - “Siz çocuklarınızı öpüyor musunuz?” diye sorduklarında Peygamberimiz: “Evet” deyince fakat biz, “Allah’a yemin ederiz ki, onları öpmüyoruz,” dediler. Peygamberimiz de cevaben: “Allah sizin kalplerinizden merhamet duygusunu çıkarıp almışsa, ben ne yapabilirim ki!” buyurmuştur.
Peygamberimizi örnek alarak lütfen olabildiğince imkânlarınızı zorlayarak çocuklarınıza nitelikli zaman ayırmaya çalışın. Çocuklarınıza sarılın, kucaklayın, öpün, dokunun, onlara olumlu geri bildirimlerde bulunun, sevdiğinizi söyleyin, davranışlarınızla hissettirin. Çocuklarınızı dinleyin, söylediklerine ve düşüncelerine saygı gösterin. Olmasını istediğiniz kişi gibi çocuklarınıza davranın onlara örnek olun. Asla fiziksel şiddet uygulamayın ve kişiliklerini zedeleyici, aşağılayıcı şekilde konuşmayın. Hata yaptıklarında bile onların yanında olduğunuzu hissettirin; hatalarını görmelerini ve telafi etmelerine fırsat verin.
Kontrolünüzü kaybedip istemediğiniz bir şeyi öfkeyle çocuklarınızı söylediğinizde asla onlardan özür dilemekten çekinmeyin. Bu şekilde çocuklarınızın büyüklerinde hata yapabileceklerini ve bunu açıklayabileceklerini öğrenmiş ve örnek almış olur. Olumlu davranışlarını mutlaka takdir ederek pekiştirin. Olumlu davranışlarını ön plana çıkarın zamanla hataların azaldığını göreceksiniz.
Elbette çocuklarınızın şu yaşa kadar ki iki evladınız ergenlik çağında yaşadıkları travmaları ve size karşı muhtemelen geliştirdikleri olumsuz düşünceleri bir anda gideremezsiniz ama daha önce de ifade ettiğim gibi zararın neresinden dönülürse kârdır anlayışıyla tavsiyelerimize göre hareket eder; kendinizi kontrol ederek dikkatli davranır ve sabırlı olursanız inş. Rabbimin izniyle olumlu yönde gelişmeleri göreceksiniz.
Eğer tüm bunlara rağmen çocuklarınıza karşı öfkenizi azaltamıyorsanız ve şiddet kullanmaya devam ediyorsanız lütfen en kısa sürede bir uzmandan yardım alınız.
Rabbimden sabır ve kolaylıklar dilerim…