Dillensin Sessiz Haykırışlarım!
YAZI DEFTERİ | Emin Topkaraoğlu | 10 Ağustos, 2010 | 8.143 kere okunduSırtımı soğuk duvara yasladım,
Çektim dizlerimi göğsüme
Kendime sarıldım…
Düşünceler kemirirken zihnimi,
Ben, yastığa gömdüm tırnaklarımı!
İçimdeki kafeslerde saklı hislerde haykırışlar var
Duyuramadığım..
Ta içimde yaşarken,
Anlatamadığım!
Yarını olmayan günler,
Alev almış bir kibrit misali
Tükenmeyi bekliyorum
Alev alev…
Öylesine güç ki harplerimi resmetmek,
Bunca acı ve ölüm varken içimde…
Öylesine güç ki var olmak,
Yokluk sarmışken boynumu…
Kör gözlerimde bir manzara…
Kendi kalemimde çizdiğim,
Aradığım,
Ve ulaşamadığım!
Deryalarımda batık gemiler,
Sinemde yitik ümitler var…
Ruhumda kasırgalar,
Gözlerimde yorgunluk,
Ve içimde, bilinmeyenlere hasret..!
Tadilatta ruhumdaki saraylar,
Soğuklarda üşüyorum
Ve yol arıyorum karanlıklarda,
Kaybolduğumu dahi bilmeden…
Kurumuş yaralarımın kabuklarıyla dolu sandıklar,
Oysa bomboÅŸ heybem
Sonsuz son, her yerdeyken!
Kalem koşarken kağıt üzerinde,
Kader çizgisinde sürünüyor hislerim…
Gözyaşlarım sular döküyor yollarıma,
Ben, sonsuzluğa yolcu…
Ruh bedenden sıyrılmış,
Omuzlarımda bir cesedin ağırlığı, bastırıyor!
Kalem inliyor ellerim arasında,
Mürekkebe karışmış gözyaşları…
Kimsenin bilmediği bir sesin fısıltısı var içimde,
Bu hikaye anlatılabilecek kadar kısa değil,
Ve şimdi yırtılsın kağıtlar, mühür vurulsun dilime
Dillensin sessiz haykırışlarım!
EMİNCİM, KENDİNDEN EMİN BİR VAZİYETTE İLERLİYORSUN…YOLU AÇIK OLSUN…SEN NE GÜZEL İNSANSIN…
içimizdekileri deryalar taşıp gidiyor, tüm kainatı kaplıyor ama ÅŸu kör gözlerimiz göremiyor, sonsuzluÄŸa nasır tutmuÅŸ ruhlarımız algılayamıyor…
bu derya hep ağlamaya devam ediyor, taşıyor..
kimimiz cezirlerde sürükleniyoruz, kimimiz bu deryalarla arınıyoruz ‘kendimizden..’
hepimiz aynanın karşısına geçip sormalıyız kendimize, bu deryada kaç damla yaşım var benim…
işte özlemim, aradığım, arzuladığım bu ayna ve bu biliyorum ki bu ayna üzerindeki her görüntü, her manzara silinmeye mahkum sis parçaları.. tek gerçek var, O!
özlemimiz, yüreÄŸimizdeki tüm özlemleri yaratana…
ruhundaki o tarifsiz fısıltıdan, uzun gecelerimizde dinlediğimiz sessiz senfoniden bir akis var benim dünyamda sanki, anlatamasamda hiçbir zaman, her demde hissediyorum bunu..
içimdeki ses sanki her seferinde son nefesiyle, mürekkebinin son damlalarıyla koÅŸuyormuÅŸ kağıdın üzerinde gibi; döküyorum, tüketiyorum kendimi…
biliyorum, söylemek istediklerimi hiçbir zaman bitiremeyeceÄŸim ve Rabbim inÅŸallah hep dopdolu olacak yüreÄŸimde ve ben inÅŸallah durmadan O’nu söylemeye, içimden O’nu çıkarmaya, anlatmaya çalışacağım; yazacağım…
Pes, diyorum. Yazıdan ilhamla böyle güzel bir yorum için. Yazıyı okuyunca ayrı bir lezzet, yorumları okuyunca ayrı bir zevk alıyoruz. İyiki varsınız. krtns’nin deyimiyle yalnız olmadığımızı hissediyoruz.
“Deryalarımda batık gemiler,
Sinemde yitik ümitler var…
Ruhumda kasırgalar,
Gözlerimde yorgunluk,
Ve içimde, bilinmeyenlere hasret..!”
Her yeri gözyaşı olmuş bir derya nasıl ağlar? Ve bilinmeyen bir şeye nasıl hasret duyar bu gönül? İnsan hiç görmediği bir şeyi sadece ‘hissederek’ sevebilir mi diye soruyorum kendime;
‘Sevmek değil de ne seninki?’ diyor içim içime..
Sığmıyor..
Ve içimde, o ‘en’ bilinmeyene hasret, kimsenin bilmediÄŸi bir sesin fısıltısıyla ‘Yanındayım’ diyor..
Olmasam da..
Tebrikler demek geliyor içimden Emin, ama gönlüm razı deÄŸil bu kadar basit bir cevaba.. Bu yüzden Rabbim’e ve affına sığınarak bir ÅŸeyler karaladım iÅŸte, senin seçtiÄŸin kelimelerle aydınlatmaya çalıştım yorumumu; karanlıklara güneÅŸ doÄŸsun diye..
Yaz Emin..
Emir veriyor gönlüm Emin’e, ama bu sefer gönlüm razı..
Yaz!
Yaz ki; gün doğsun yanlızlıklarımıza ve şu hayatta birkaç dakikalığına da olsa yanlız olmadığımızı hissedelim..
teşekkür ederim
Susuyorum yazısının devamı niteliÄŸinde güzel bir yazı olmuÅŸ. İçindeki haykırışların sessiz olarak dillenmesi…susuyorum sadece. Bundan sonra yazılarını takip etmeye çalışacağım.