Eş Muhabbeti Rabbimizin Hediyesidir
EVLİLİK ve İLETİŞİM | Neslihan Beyhan | 10 Mart, 2020 | 1.394 kere okunduİnsan, sevgisiz yaşayamaz, evlilikler de sevgisiz ayakta duramaz. Bu nedenle çiftler “Ne yaparım da Rabbimin eşimle arama lutfettiği bu sevgiyi korurum, onu canlı tutar, daha da güzelleştiririm” diye kafa yormalıdır. Bu muhabbet peşinen Yüce Rabbimiz tarafından verilmiş en güzel sermeyedir ve emanettir. Onu korumak, canlı tutmak kısaca bu önemli emaneti en güzel şekilde taşımak, çiftlerin en önemli hedefi olmalıdır. Bu hediyeyi veren çok yücedir. Emanet de öyle. Bizim için o yüce zat seçmiş ve aramızdaki sevgiyi halk etmiştir. Bizi birbirimize en güzel tamamlayıcı kılmıştır. Nasıl ki bize verilen sağlık, beden güzelliği gibi nimetlerin daim olması için çaba gösteriyorsak yuva nimeti için de elimizden gelen tüm tedbirleri almak durumundayız. Ve mümkünse doktora ihtiyaç duymadan yaşamaya çalıştığımız gibi aile danışmanlarına gitmek durumunda kalmadan güzel bir evlilik yaşamanın da yollarını öğrenmeli, uygulamalıyız.
Evliliğin ilk yıllarında sanki bir avans olarak verilen sevgi zaman içinde ancak emek vererek elde tutulur. Eşler hayatı birlikte sevgiyle paylaştığında yuva “solmayan bir gül” gibi devam eder. Herkes kendi görevini bilir, içindeki tüm güzellikleri vakti geldikçe bir bir sergiler. “Ne yaparım da eşimi dünyanın en mutlu insanı yaparım” diye kafa yorar. “Bana bu kişiyi çok Yüce biri seçti ve başkasını değil onu bana nasip etti, O’nun seçtiği benim için çok kıymetlidir.” diye tefekkür eder. Onunla arasındaki sevgiyi her zaman ilk günkü gibi tutmanın yollarını düşünür, bu konuda kafa yorar.