Evlilikte Karşılıklı Etkileme
EVLİLİK ve İLETİŞİM | admin | 14 Şubat, 2018 | 2.757 kere okunduİlişkiler ağı içinde her birey diğerlerini etkiler ve onlardan etkilenir. Her bir bireyin davranışı, diğer bireylerin davranışlarının hem öncülü hem de sonucudur. Hayatımızda olaylar birbiriyle bağlantılı ya da tekrarlayan döngüler dizisi şeklinde gerçekleşir. Bu duruma aile terapisinde döngüsel nedensellik diyoruz. Bir diğer tabirle karşılıklı etkileme.
İnsan olarak kişilerden, olaylardan, durumlardan etkilenen ve bir taraftan da onları etkileyen bir yapıya sahibiz. Dışarıdaki etki bizde tepki, bizim tepkimiz dışarıda etki oluşturur. Bu döngüyü en çok da aile içi ilişkilerimizde yaşarız. Olumlu etki olumlu tepki, olumlu tepki olumlu etki oluştururken olumsuz etki olumsuz tepki, olumsuz tepki olumsuz etki oluşturur. Örnekle somutlaştıracak olursak;
Olumsuz İlişki Döngüsü
Kadın: Gömleğini ütülemedim diye beni kırdığı için kahvaltı yaparken surat asarım.
Erkek: Kahvaltı yaparken surat astığı için vedalaşmadan işe giderim.
Kadın: İşe giderken vedalaşmadığı için akşam eve geldiğinde “Hoş geldin.” demem.
Erkek: Karşılanmadığım için yemeğimi yer, onunla muhatap olmam, kumandayı elime alır, TV izlerim.
Kadın: Saatlerce TV izleyip benimle ilgilenmediği için bir daha ütüsünü yapmam.
Erkek: Ütümü yapmadığı için ben de onun isteklerini yapmam.
Davranışın altındaki duygusal ihtiyaç anlaşılmamış, olumsuz davranış karşılıklı artmış ve sorun çözülememiştir.
Olumlu İlişki Döngüsü
Kadın: Çocuklarla ilgilenmem gerektiği için gömleğini ütüleyemedim. Bunun için senden anlayış bekliyorum.
Erkek: Sorun değil. Sen kahvaltıyı hazırlayana kadar ben ütülerim.
Kadın: Anlayışlı ve destekleyici bir eş olman sana olan sevgimi arttırıyor.
Erkek: Senin sevgin her şeye yeter. Ben de seni seviyorum.
Kadın: Bunun üzerine güzel bir pastırmalı yumurta hazırlayayım sana.
Erkek: Süper! Pastırmalı yumurtaya bayılırım.
Duygusal ihtiyaç anlaşılmış, olumsuz davranış sonlanmış ve duygusal doyum sağlanmıştır.
İnsanın mutluluğunu belirleyen şeyler içerisinde ailesi ilk sırada yer alır. Çünkü aile duygusal doyum merkezidir. Kişinin duygusal doyum yaşayacağı bireylere olumlu duygular vermesi, olumlu duygular alabilmesinin en önemli koşuludur.
Duyguların etkileyen ve etkilenen bulaşıcı bir özelliği vardır. Karşımızda kahkahalarla gülen birini gördüğümüzde gülme sebebini bilmesek bile gülesimiz gelir. Güldüğümüz için de karşıdakinin gülmesini devam ettiririz. Aynı şekilde birine öfkeli davrandığımızda onun da öfkelenme tepkisi verdiğini, bu durumun bizi daha çok öfkelendirdiğini yaşamışızdır.
Son zamanlarda eşinize karşı sergilediğiniz olumsuz (incitici konuşma, suçlama, eleştirme, şikâyet, küsme, kızma, kızdırma, alay etme, küçümseme, yok sayma vb.) ve olumlu (sarılma, kucaklama, gülümseme, öpücük, yardım etme, destekleme, güldürme, hediye verme, değer verme, iltifat etme, sürpriz, sohbet etme vb.) davranışlarınızı hatırlamaya çalışın. Eşinize ne verdiyseniz onu aldığınızı, eşinizden ne aldıysanız onu verdiğinizi göreceksiniz.
Eşinizin iffeti emanet olduğu kadar duygusal ihtiyaçları da size emanettir. Çağımızın en büyük sorunlarından olan boşanmaların ve evlilik sorunlarının en büyük nedeni eşlerin birbirlerinin duygusal ihtiyaçlarına duyarsız olmalarıdır.
“Peki, nasıl yapalım?” derseniz aşağıdaki birkaç uygulamayla başlamaya ve sonucuna şaşırmaya ne dersiniz?
Eşinizin hislerine karşı duyarlı olun.
Eşinizde beğendiğiniz şeyleri kendisiyle paylaşın.
Sizi mutlu eden anlarınızı dile getirin.
Duygusal olarak ihtiyaç duyduğunuz şeyleri ifade edin.
Her gün bir saat beraber özel vakit geçirin.
Bol bol sarılın. Televizyon izlerken, yemek yaparken…
Ondaki farklılığı görün ve ifade edin.
Yaptığı güzel şeyleri takdir edin. Örneğin: “Çocuklarla ilgilendiğin zaman çok mutlu oluyorum.”
Adıyla hitap yerine sevgi ifade eden hitaplar kullanın.
Onu özlediğinize ve sevdiğinize dair mesaj atın.
Onu sevdiğinizi günde üç kez ifade edin.
(Kaynak: http://www.diyanetdergi.com/ailece/item/1881-evlilikte-karsilikli-etkileme)