Evlilikte Mutluluğu Yeniden Yeşertmek

EVLİLİK ve İLETİŞİM | | 28 Temmuz, 2010 | 13.718 kere okundu

Evlilikleri başarılı ve uzun soluklu çiftlerin özelliklerinden yola çıkarak yaptığımız tespitlerle eşinizle iletişime yeni bir boyut kazandırabilirsiniz.

Alemin yeniden canlandığı, yeşillere büründüğü, güneşin dört bir yanı altın sarısıyla ışıldattığı şu günlerde evliliğinizin de daha bir canlı ve sıcak duygularla beslenmiş olması için yapılabilecek güzel şeyler var. Evlilik başarısı yüksek çiftlerin özelliklerinden yola çıkarak yaptığımız tespitler bu anlamda işinize yarayacak nitelikte.

1. Her şeyi ciddiye almayın, bir parça umursamaz olun: Evliliğinizde sıkıntılarla kolay baş edebilmenin en önemli yollarından biri biraz “umursamaz” olmak her şeyi ciddiye almamaktır. Burada denge unsuru, vurdumduymazlığa varmayacak bir mizahi anlayış, hadiselerin gereksiz ağırlığı ile tatlı bir dalga geçiştir.

2. Hayata tebessüm ederek bakmaya çalışın: Hayatın sıkıntılarını tatlı tebessümlerle yumuşatmayı başarabilen, sorun ve stres kaynağı olayların ağırlığı altında ezilmeyecek kadar olumlu bir enerjiye sahip kimseler hem evlilikte daha başarılı olur hem de geç yaşlanırlar. Kişilik özelliği olarak takıntılı ve üzülmeye müsait bir yapıya sahipseniz, daha pozitif olmanın yolları ile ilgili eğitim alabilir veya imkanınız yoksa kitaplarla kendinizi geliştirebilirsiniz.

3. Karşılık beklemeden iyilik yapın: Her gün, o günü daha yaşanılır kılmak; evliliğinizi daha renkli tutmak için küçük ama etkili fikirler üretebilirsiniz. Burada dikkat edilecek nokta eşiniz için çaba gösterdiğinizde, onun için bir sürpriz hazırladığınızda karşılık bekleme hatasına düşmemektir. Böyle olduğunda iyilik yapıyorum derken aslında onunla ilgili beklentinizi artırmış, evliliğinizde muhtemel anlaşmazlık zemini oluşturmuş olursunuz. İyilik ve güzellik artıkça eviniz bir süre sonra güzelliklerin çekim alanı haline gelecek. Eşlerin verici davranışları kısa vadede kârsız gibi görünse de uzun dönemde mutluluk, saygı, sevgi, hoş anılar olarak geri dönecektir.

4. Eşinizi her şeyi ile sevin ve değişim için sabırlı olun: Eşinizi her şeyi ile sevebilmek ve bunu ona hissettirmek, onun kendisindeki olumsuzlukları görmesine daha fazla yardımcı olacaktır. Değişimin birden bire olmayacağını, insan karakterindeki %1’lik değişimin dahi çok büyük bir çabanın sonucu meydana geldiğini unutmayın. Resûlüllah Efendimiz (s.a.v) evin reisi olan erkeğe bu konuda sorumluluk yüklemiş ve eşini birden bire doğrultmaya kalkmamasını öğütlemiştir. Böyle yapıldığında onun kırılabileceğini, en güzel olanın onu öylece olduğu gibi idare edebilmek ve yavaş yavaş güzellikle düzeltmek, öğütle tembihlemek olduğunu bildirmiştir.

5. Eşinizdeki olumlu değişimleri takdir edin: Öncelikle olumlu değişimleri fark etmeye odaklanın. Allah dostları bu nedenle tövbenin tedrici (yavaş yavaş, kademeli) olduğunu söylerler. İnsan bir kerede yaptığı tövbe ile tüm yanlışlarını bırakmaya azmetse de bunlardan bazılarını hatta bir tanesini bile bıraksa bu o kimsenin eski durumuna göre büyük bir kâr olarak görülür. Evlilikte de durum böyledir. Eşinizde hoşlanmadığınız bir davranışın az da olsa değiştiğini gördüğünüzde bunun önemli bir gelişme olduğunu unutmayın. Eşinizin olumlu yanlarını daha çok hatırlamaya çalışın. Hz. Peygamber (s.a.v) eşlere şu tavsiyede bulunur: “Bir kimse karısına kin beslemesin. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir.” (Müslim)

6.Sorunlar büyük ama çözüm için verilen çaba ayaküstü olmasın: Bazı ailelerde yaşanılan problemler ya geçiştirilmeye çalışılıyor ya da bastırılmaya. Ama en doğrusu, eşlerin önemli sorunlarını birbirleriyle konuşabilmeleri. Evlilikle ilgili tehlikelerden korunmada bu yöntem oldukça etkilidir. Konuşma esnasında sabırla dinleyebilme, karşılıklı saygıya ve empatiye dikkat etme çözüm başarısını artıran önemli davranışlar arasında.

7. Evliliğinizde üç sac ayağına dikkat edin: Evlilikte en önemli üç sac ayağından biri ahiret duygusu, biri cinsellik, diğeri ise her şeyi konuşabilecek yakınlığa sahip güven duygusudur. Resulullah’ın (s.a.v) hanımları hatta tüm sahabe hanımlar, edebine dikkat ederek Efendimiz (s.a.v) ile her şeylerini rahatlıkla konuşabiliyorlardı. Hz. Aişe (r.anha) validemiz kadınlık zaaflarını kimi zaman O’na itiraf etmiş, Efendimiz (s.a.v) ise hanımının kendisine verdiği bu özel bilgileri aleyhine kullanmadığı gibi ümit verici şekilde hayat arkadaşını hayra yöneltmiştir.

8. Duygularınızı eşinize iletmenin farklı yollarını deneyin: Zaman zaman eşlerin birbirleri için şiir, mektup, kısa yazı; günümüz şartlarında cep telefonundan veya e-postadan mesaj yazmaları evlilikte sıcak duyguların oluşması veya pekişmesi için inanılmaz olumlu etki sağlar. Bu davranışlar birlikteliğinize, evdeki eşyaların yerini değiştirme etkisi yapabilir. Her zaman girip çıktığınız evinizin gözünüze daha bir hoş gelmesi gibi eşiniz de size daha güzel, daha yakın gelmeye başlar.

9. Eşinizi mutlu etmek için çaba gösterin: Sadece eşi hoşlandığı için bazı faaliyetlere katılan, o alanda eşi ile paylaşım imkanı oluşturan kişiler eşlerinden oldukça yüksek sevgi puanı kazanırlar. Genelde hanımlar, evde çok fazla zaman geçirdiklerinden olsa gerek, dışarı çıkıp biraz değişik ortamlarda ailesiyle vakit geçirmekten hoşlanırlar. Beyler ise hafta boyu evde kalıp dinlenecekleri anı gözlediklerinden buna yanaşmak istemeyebilir. Bazen de gezmeyi daha çok tercih eden beyler olur. Her iki durumda da karşısındaki için çaba gösteren eş, takdir edilecek davranışı gerçekleştirmiş olur. Önemli olan kendini, bu davranışı yapmayı istiyor hale getirmek ve zorla gittiğini düşündürtmemektir. Tüm varlığı ile gezide veya kısa dolaşmada neşeli davranmak ve kendisinin de mutlu olduğunu hissettirmektir.

10. Güne sevgi ve iltifat cümleleri ile merhaba deyin: Eşinizin sizin için ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu ona özellikle de sabah uyandıktan hemen sonra itiraf ettiğinizde gün boyu kendisini daha özel ve güzel hissedecektir. Unutmayalım ki çiftler akşama kadar ailesini devam ettirebilmek, onları daha olumlu şartlarda yaşatabilmek için koşuştururlar. Bunun için gereken enerjiyi ise öncelikle iman güçlerinden sağlasalar da eşlerinden gelecek yüreklendirmeye ciddi ihtiyaç duyarlar.

11. Her zorluğun ardında bir kolaylığın olduğunu unutmayın: Son olarak her durumda gerekli olduğu gibi evlilikte muhabbetinizin daimi ve yükseliş halinde bulunması için duayı ihmal etmeyin. Evliliğin de dünya hayatı gibi yazı, kışı, sonbaharı ve ilkbaharı var. Kış gelince hayat bitti diye üzülmediğimiz gibi yaz gelince burada baki kalacağız duygusuna kapılmak da yanlış olur. Evlilik için de sıkıntılı günlerde ümitsizliğe kapılmak, çok mutlu olunan dönemde lakayt davranmak dengeyi bozmak anlamına gelir. Unutmayalım ki her durumun kendine göre edebi var. Mutluluk anları şükür, sıkıntı zamanları sabır gerektirir. Fakat her halükarda duaya devam etmek, eşlerin manevi yanını güçlendirir, birlikteliğe uhrevi bir ruh katar.

Neslihan BEYHAN’ın bu yazısı Temmuz 2010 tarihli SEMERKAND AİLE DERGİSİ’nin 58. sayısında yayınlanmıştır.

Paylaşmak Güzeldir

7 Yorum

  1. sevda diyor ki:

    evlilikte 3. yılım bir kızım var 16 aylık ve şimdiden evlilikteki bütün sevgiyi bitirmiş gibiyiz. çok sıkıntı yaşıyorum. kavgalarımız karşılıklı restleşme seviyesine geldi. iyi olduğumuz zaman çok güzel ama eşim agresifleşince bende agresif oluyorum. iki tarafta alttan almıyor. boşnmayı ciddi ciddi düşünmüyoruz ama bunu hissettiriyoruz.ne yapmam gerektiğini bilmiyorum…

  2. Neslihan BEYHAN diyor ki:

    Hadisi çağrıştırması bizim için çok güzel bir bahtiyarlık.Teşekkürler hadis-i şerif için.

  3. hülya diyor ki:

    Gerçekten çok güzel tavsiyeler, devamını bekleriz.

  4. *Eyyüp Beyhan diyor ki:

    Osman Abi,
    Paylaşımınız için teşekkür ederiz. Sabır ve tatlı dil her yerde özellikle de evlilikde sorunların çözüm kapısını açan en önemli iki anahtar.

  5. osman köseoğlu diyor ki:

    Babam anlatırdı. Bir kadın eşini kızdırmak ve aile huzurunu kaçırmak için akıl almaz işlere baş vururmuş. Bir gün yemeği tamamen tuzsuz beyinin önüne koyar. Beyi aldırış etmez, eşine eline sağlık ne güzel oldu dermiş.

    Eşi küplere biner, ertesi gün yemeği tuzlu yaparmış. Adam yine aldırmaz hanım güzel oldu, eline sağlık dermiş.

    Kadın yine küplere biner, bu sefer evdeki eşyaları kırmya başlar adam, hatun üzülme kırıldıysa yenisini alırım, dermiş. Yeter ki sen üzülme der, günler böyle geçerken kadın sonunda tüm yaptıklarından dolayı kocasından özür diler ve eşine son derece sadık olaya söz verirmiş….

    Sabır ve güzel muamele en kötü anları bile muhabbet havasına çevirmeye kadirdir….Selamlar…

  6. RUHİ FEDAKE diyor ki:

    Gerçekten çok önemli konulara değinmişsiniz.
    Bazen küçük ve değersiz gördüğümüz şeyler hayatımızda büyük değişimlere vesile olabilir. ”Bizim küçük gördüğümüz bir günah Allah’ın gazabını çekebilir. Küçük gördüğümüz bir hayır da Rabbimizin rahmetini celbedebilir” düşünce tarzını bu konuya da adapte edebiliriz.. Evliliğimiz için attığımız olumlu veya olumsuz her adımı bu nüans ile değerlendirirsek belki daha iyi olur diye düşünüyorum.

  7. makseli diyor ki:

    Yazılarınızı takip ediyorum. 1 yıllık evli biri olarak bütün yeni evli çiftlere tavsiye ediyorum. Yazılarınızın, çalışmalarınızın ve başarılarınızın devamı dileğimle…

Yorum Yapın