Mesut Aile İçin Altmış Öğüt
EVLİLİK ve İLETİŞİM | Eyyüp Beyhan | 27 Mart, 2018 | 3.587 kere okundu“Saadet-i Aile” den.Â
- Erkekte akıl ve hikmet, kaÂdında sabır yumuÅŸak baÅŸlılık, ailede uyuÅŸmanın devamını saÄŸÂlayan baÅŸlıca ÅŸeylerdir.
- Akıllı ve tedbirli bir kadın, hiçbir zaman evini yıktırmaz.
- Senelerce esef ve nedaÂmet acıları çekmek istemeyen, her gününü akıllı ve tedbirli geÂçirmek zahmetine katlanır.
- Bir kadında bulunması geÂreken, güzel hasletler ÅŸunlardan ibarettir : Fazilet kalbini doldurÂmak gönül rahatlığı alnında parlamalı, dostluk ve yumuÅŸaklık dudaklarından dökülmeli, iÅŸ elÂlerine süs olmalıdır.
- Bir kadının; şöhreti: Hiç taÂnınmamak; ÅŸerefi: Kocasına itaatli olmak; saadeti: Ailesi fertlerini mes’ut görmekten ibaÂrettir.
- Can sıkıntısı, bu âleme iÅŸÂsizlikle beraber gelmiÅŸtir.
- İş vaktin, idare nakdin güÂzel kullanılması demektir. İşini bilene bir gün üç gün gibidir. Harcını bilene de tasarruf, gelir makamındadır.
- En küçük iÅŸleri bile ehemÂmiyetsiz görmeyenler, en büyük iÅŸleri de baÅŸarı ile yaparlar.
- İşsizlik ile aşırılık, sıhhatin birinci düşmanlarıdır.
- Evin erkeÄŸi harcını ve heÂsabını, kadın da gelen ÅŸeyin idaÂresini ve kıymetini bilmelidir.
- En mükemmel ev, içinde fazla ÅŸeyler bulunmayan, fakat lüzumlu ÅŸeyleri de eksik olmaÂyan evdir.
- Lüzumsuz şeyleri almayı âdet edinen, lüzumlu şeylerini satmaya mecbur kalır.
- Söküğü yırtığı azken dikmeli, yıkığı ufakken tamir etmeÂli.
- Süse başlamadan, keseye başvur.
- En pahalı ÅŸeyler, ekseriya en lüzumsuz ve faydasız ÅŸeylerÂdir.
- EÄŸer kadınlar, süslenmeye sarf ettikleri ihtimamın yarısını sıhhatlerini korumaya harcasalardı, daha taze kalır, dolayısı ile asıl güzellikleri yerinde duÂrurdu.
- Büyük evler, küçük mutÂfaklar sayesinde yapılır.
- Sabahları geç kalkan her işine geç kalır.
- Fena eşya hiçbir zaman ucuz demek değildir.
- Su âlemde kimi az ile zengin, kimi çok ile fakir geçinir.
- Kimseden incinmemek için kimseyi incitmemek lâzımdır.
- İyiliğin hayırlısı, ihtiyaç giderenidir.
- Malın hayırlısı, hukuk ve namusu korumaya yarayandır.
- Susmak cahillik ayıbını örter.
- İki ÅŸeyi unut: EttiÄŸin iyiliÂÄŸi, gördüğün fenalığı. İki ÅŸeyi unutma : Allah’ı ve ölümü.
- BildiÄŸimiz ÅŸeyleri, sırası gelince söyler, bilmediÄŸimiz ÅŸey-lerden hiç bahsetmezsek, mahÂcup olmayız.
- Fenalık etme fırsatı çok çıkar, kaçınmalı. İyilik fırsatı az bulunur kaçırmamalı.
- Hastanın yanında sıhhatÂten, felâketzedenin yanında saadetten bahsedilmez.
- Dostun iyisi insanının haÂtasını, güzellikle ihtar edendir.
- Ana baba çocuklarını terÂbiye için ceza da vermeli mükâfat da…
- Taklitçilik, çocukların en büyük özelliğidir. Onlara daima iyi örnek ol. İyiyi öğret. Kötüye özendiklerinde hemen düzelt.
- Bir çocuk, ana babası razı olmadan hiçbir ÅŸey elde edemeÂyeceÄŸini anlarsa, olmayacak ÅŸeyleri istemez. Hiçbir kabahatine müÂsamaha edilmeyeceÄŸini de anlarsa, suç iÅŸlemekten çekinir.
- Çocuğu, her istediğini yaparsan şımarık edersin. Lüzumsuz yere azarlarsan, lüzumlu yerde tesir etmez.
- İyi örnek, güzel nasihat, tesirli söz, yerinde verilen ceza ve mükâfat..
- Doğru söz, kimin ağzından çıkarsa çıksın kabul et.
- İyiliğin, en büyük mükâfatı, kalbimize verdiği hazdır.
- Fakir bazı şeylerden mahrumdur, cimri her şeyden.
- Ahmak olanlar, tehevvürü ÅŸecaat, dik baÅŸlılığı metanet, guÂruru yükseklik, gevezeliÄŸi talâkat, edepsizliÄŸi meziyet zannederler.
- Anlayışsız kimseye, anlatacağım diye çalışmak mezar taşı ile uğraşmak demektir.
- İyi fena, her yaptığımız döner dolaşır yine bizi bulur: Ne ekersen onu biçersin.
- Akıllı adam, düşünüp danışmadan iÅŸe baÅŸlamaz ve bitirmeÂden söylemez.
- Her şeyin sadesi güzeldir. Güzelliği tabiilikte arayalım.
- İnsan hayatında kalp kazanmalıdır. Çünkü halkın rızası Hâlik’ın rızasına sebep olur.
- Kusursuz dost arayan, dostsuz kalır.
- Sadaka, felâketleri önler.
- Malın bereketi, zekât ile olur.
- En güzel dua, dil ile değil, el ile yapılandır.
- İnsan Dünyaya neden geldiÄŸini bilmeli. Allah’a kulluk ve hemcinsine insanlık vazifesini yapmalı. Bunlardan habersiz olursa, insan mıdır?
- Dünyada, cehaletten daha fena acizlik ve mahrumluk bulunÂmaz.
- Küçükken öğrenilen şey, taşa kazılmış gibidir, unutulmaz.
- İnsanın ilim ve edebi, en büyük varlığıdır. Eskimez, çürümez, kaybolmaz.
- Kötü fikirli ve hasetçi kimseler, hep ayıp ve hatanı araÅŸtırırÂlar. Akıllı ol, onların diline düşme.
- İnsanın sözü, fazilet ve olgunluğunun delili; fikir ve kalbinin tercümanıdır.
- Çok söz yalansız olmaz.
- Sözün güzelliği, avamın anlayacağı, havasın zevk alacağı gibi olmasıdır.
- İlmin başı, cehaletini itiraf etmektir. Sonu da aczini…
- Dostun iyisi -faydasından geçtik- insana zararı dokunmayanÂdır.
- Basit münakaşaların sonu, ekseriya kavgadır, neden? Çünkü son söylenecek sözü, en evvel söylerler.
- Bir hatayı, yalanla örtmeye çalışmak, lekeyi delerek yok etÂmeye benzer.
- Dostluğun ilk şartı yük olmamaktır: Yar ol, bar olma!
(M. E. Düzdağ, 01.01.1972, Diyanet Gazetesi, sayı 47-48)