Mutluluğun Beş İncisi
MANEVİ GELİŞİM | Eyyüp Beyhan | 27 Ekim, 2010 | 5.389 kere okundu
Kibir Yok Eder, Tavazu İse İnsanı Kanatlandırır
Şeytanı ilahi rahmetten kovduran ve lenetlenmesine sebep olan kibir, bedbahtlılğı biler sadece. Oysa tavazu iliklerine kadar güzelliklerin insanla buluşmasının ilk adımıdır.
Osman Hulusi Efendi (rah) şöyle nasihat eder:
Âlemi sen kendinin kölesi kulu sanma
Sen Hakk için âlemin kölesi ol kulu ol
Nefsin hevâsı ile mağrûr olup aldanma
Yüzüne bassın kadem, her ayağın yolu ol
Karşılıksız Neyimiz Var ki!
Yaptığımız herşeyde bir karşılık bekler olduk. Neden?… Bir adımdan sonra ikinci adımı atarken dahi karşılığı diye atar olduk. Karşılığı olanın değeri karşılığı kadar değil midir? Öyleyse birkaç günlük dünyada hiçbir değeri olmayan, karşılık ve menfaat duygusuyla yapılan iyilkler aslında ‘yok’tan ibaret değil mi!
Bir hardal tanesi kadar dahi olsa sırf O’nun için, herşeyin sahibi olan O sevgili için yapılan bir şeye O’ndan başka kim değer biçebilir ki!..
Nasihat şöyle devam eder:
Garazsız hem ivazsız hizmet et her cânlıya
Kimsesizin, düşkünün ayağı ol, eli ol
Allâh İçin Herkese Hürmet Et De Sev Sevil
Günah kirleri ile gönül bahçemizin gülleri bir bir soldu. Merhamet yerini kine, garaza bıraktı; ama farkında değil insan. Uçurumun kenarında farkında değil. Kendisi kendisinin celladı olmak üzere farkında değil. En yakın dostlarının bile düşmanı olmuş ama farkında değil. Allah’ın lanetlisi hak rızası için sevmeyi unutturmuş da farkında değil işte.
Doğrulmaya düşülen yerden başlandığı gibi bir gül olmaya da kaybettiğimiz şeye adım atmakla başamalı. İşte kaybettiğimiz iki şey: Sevgi ve hürmet. Daha vakit var unutma. Öyleyse en yakından başla.
Nasihat şöyle devam eder:
Allâh için herkese hürmet et de sev sevil
Her göze diken olma sünbülü ol gülü ol
İncitme sen kimseyi, kimseye incinme hem
Güler yüzlü tatlı dil her ağızın balı ol
Nefsine yan çıkıp da Kabe’yi yıksan dahi
İncitme gönül yıkma ger uslu ger deli ol
Mutluluğun Beş İncisi
Şefkat, tevazu, cömertlik, merhamet ve hoşgörü. İnsanı süsleyen en değerli beş inci. Öyle inciler ki iki dünyanın tüm zenginliği biraraya gelse yine de satın alamaz bu kıymetlileri. Allah insanın özüne bedelsiz koymuş. Ne yazık ki farkında değil…
Bunlar dünya ve ahirette mutluluğun beş incisi. Sahip olmak için biraz gayret yeterli. Evet, uyanmanın vakti geldi de geçiyor.
Hak dostu hadi uyan der gibi nasihat etmeye şöyle devam ediyor:
Güneş gibi şefkatli yer gibi tevâzu’lu
Su gibi sehâvetli merhametle dolu ol
Ve nasihat söyle bitiyor:
Gökçek gerek dervişin sanı yoksula baya
Suçluların suçundan geçip hoş görülü ol
Varlığından boşal kim yokluğa erişesin
Sözünü söyle gerçek Hulûsî’nin dili ol
“Su uyur, düşman uyumaz” der atalarımız. Şeytan hiç uyumayan, dinlenmeyen düşmanımız. Bir anlık gafletten istifade ederek insanı karanlığa çekmeye çalışır. Kötü huylarla insanda vücuda gelmek ister adeta.
Ahlak, edep, samimiyet ve ihlas zırhını giyinenlere hiçbir zarar veremiyeceğini biliyoruz. Yazı ve şiirle bize bu güzel erdemleri hatırlattığınız için teşekkürler…
Bilinmelidir ki; şeytan, kulun kalbine kurduğu isyan otağında bütün hünerini sergilemenin, kul üzerinde hükümranlık kurmanın peşindedir. Kula düşense onun oyununa gelmemek, oltasındaki balık olmamaktır. Kulun, oltaya takıldığını anlamasının bir yolu da kendindeki büyüklenme eğiliminin yukarı doğru seyridir. Kul büyüklendiği kadar şeytana yem olmuş demektir. En büyük düşmandan en büyük dosta sığınırız. selamlar.