Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm
MANEVİ GELİŞİM | Dr. Fadime Gük | 21 Şubat, 2018 | 10.136 kere okunduSabah mesaisine geliyorum. Otoparktan yukarı çıkmak için asansör bekliyorum. Asansör geliyor ve kapı açılıyor. Her zamanki gibi boş zannedip adım atmaya hazırlanırken dolu olduğunu fark ediyorum. Dünyaya veda etmiş sessiz bir beden… Allah rahmet eylesin diyerek geçiyorum yanından… O morga, ben asansöre… Laboratuara geliyorum kafam ölümle dalgın… Tam konuyu açacakken Bilal Beyin annesi vefat etmiş, cenazesine gidelim diye konuşuyor arkadaşlar… Ayyyy o teyze miydi diyorum. Keşke dün bir ziyaret ediverseydim. Keşkeler boşa artık..Vakit geldi mi beklemiyor Azrail. Alıveriyor canı…
Ardından Steve Jobs’ tan bahsediyor gazeteler. Dünyanın en zeki, en zengin adamlarından biri. Teknolojik alandaki baÅŸarıları dünyanın çehresini deÄŸiÅŸtirmiÅŸ ama kendi kaderinin çehresinde en ufak bir deÄŸiÅŸiklik yapamıyor. Kendi oluÅŸturduÄŸu biliÅŸim sistemleri ÅŸimdi onun ölüm habercisi oluyor. Gazeteler, televizyon, internet çalkalanıyor. İnsanlar üzülüyor, mesajlar, tweetler atılıyor, elmalar bırakılıyor anısına.
Ama ne fayda! Giden geri gelmeyecek. Yaşarken tanımayanlar bile tanıyor artık onu, geçmişini, nasıl bir aileden geldiğini, bu günlere nasıl eriştiğini. Ona imrenerek bakanlar şimdi onun yerinde olmadığı için seviniyor belki de. Ama o ata herkes binecek bir gün. Sultan Süleyman’a bile kalmayan dünya kimseye kalmayacak velhasıl.
Çok geçmeden Tenzile Erdoğan’ın ölüm haberleriyle çalkalanıyor Türkiye. Masum bir Türk anası, temiz yüzlü bir teyze. Gurur duyduğu oğlu, başbakan da olsa kurtaramıyor onu. Gözleri yaşlı, dudaklarında dualarla uğurluyor anasını son yolculuğuna. İster istemez gündeme düşen bu haberlerle gönlümüze de hüzünler düşüyor, gözlerimiz doluyor. Belki kendimizi, belki annemizi düşünüyoruz. Ya biz, biz ne zaman gideceğiz diye…
Ölüm en büyük nasihattir. Düşünenlere, ibret almasını bilenlere tabiî ki. Şimdi gelse Azrail, yanımızda götürecek neyimiz var! Yeterli mi götüreceklerimiz, kurtarır mı bizi. Hani büyükler diyor ya son namazınmış gibi kıl namazı diye. Peygamber (s.a.v) ölüm size gelmeden siz ona hazırlanın diye buyur muyor mu?
Evet, hazırlanalım da ne zaman? Çocukları okutacağız, adam edeceğiz, evlendireceğiz; ev, araba alacağız, hele bir de şunu bunu yapacağız derken… O an geliverirse… Çok mu zor bu hazırlık! Elbetteki hayır! Aslında, Allah zor olan hiçbir şey yüklememiştir kuluna. Kaldıramayacağı hiçbir şey…
Dünyasını kazanırken insan, bir yandan da ahiretini kazanabilir. Eline geçen, geçmeyen dünyalıkları bile ahret azığı yapabilir. Yeter ki, son nefeste iman derdiyle dertlensin. Yeter ki ebedi kurtuluşa erişme gayretine niyet etsin. Kendine güzel bir hedef belirlesin. Bu işi başarmışların yolundan gitsin.
Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm
Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm…( Erdem Beyazıt)
Ölümü şiirdeki gibi karşılayanlardan olabilmek dileğiyle…
Dünyasını kazanırken insan, bir yandan da ahiretini kazanabilir. Eline geçen, geçmeyen dünyalıkları bile ahret azığı yapabilir. Yeter ki, son nefeste iman derdiyle dertlensin. Yeter ki ebedi kurtuluşa erişme gayretine niyet etsin. Kendine güzel bir hedef belirlesin. Bu işi başarmışların yolundan gitsin.
Ölmeden önce ölenlerden olmak….inÅŸ ,,,KardeÅŸim yüregine saÄŸlık
Peygamber Efendimiz(s.a.v) bir hadisinde diyor ki:”Ölümü çokça hatırlamak sadakadır.Cehennemi hatırlamak cihattandır.Kabri hatırlamak sizi cennete yaklaÅŸtırır.Kıyameti hatırlamak sizi ateÅŸten uzaklaÅŸtırır.”Hz.Ömer (R.A) bir kiÅŸiyi her gün kendisine ölümü hatırlatması için görevlendirmiÅŸti. İbret alabilene ne mutlu!
Fadime Hanım’ın duygu ve düşüncelerine katılıyorum. Sonbahar yaprak dökümü derdi rahmetli annem, tam da zamanı bu sohbetin.YüreÄŸinize saÄŸlık.
Çok güzel ve dokunaklı bir yazı… Ellerine saÄŸlık doktorum..
Merhabalar,
Bizlere bir an da olsa ölümü tefekkür ettirdiğiniz için çok teşekkürler. Çok doğru bir bakış açısı ve çok hoş bir yazı olmuş. Allah R. Olsun. Rabbim hepimize hayırlı ölmeyi nasip etsin. Kaleminize, Gönlünüze sağlık.
“Ölüm ne güzel ÅŸey, budur perde ardından haber.
Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü peygamber…” (Necip Fazıl Kısakürek)