Üvey Anne Sendromu
ÇOCUK EĞİTİMİ | Recep Murat | 01 Şubat, 2018 | 2.740 kere okunduMerhaba, ben ikinci evliliğimi yaptım eşimin 1 çocuğu var 11 yaşında. ben iyi niyetli çocuğa ne söylesem eşim tepki koyuyor örneğin diyorum ki çocuk 11 yaşında tuvaletini söyle tuvalette yapsın hemen tavır alıyor onunla ilgili birey söyleme diye. kuzum yemeğini ye, dersine çalış kuzun diyorum ona da tavır alıyor. Bana yardımcı olursanız sevinirim. Benim de 2 tane çocuğum var çocuğa nasıl davranılacağını biliyorum. benimkiler büyük ikisi de üniversite mezunu saygılarımla
Senem Hanım,
Dikkatle incelenirse hangi toplum olursa olsun kültürlerine yerleşmiş bütün masal, hikâye, film veya dizilerde üvey annelikle veya babalıkla ilgili genellikle hep olumsuz düşüncelere rastlarız. Maalesef siz de genelde toplumda önyargı olarak yaygınlık kazanmış olan üvey (yani öz olmayan) anne başkasının çocuğuna çok da hakkıyla bakamaz düşüncesinin sıkıntısını yaşıyorsunuz. Geçmişten gelen bu olumsuz yargılar zamanla genel kanaatlerimizi oluşturur ve toplumsal belleğimizde üvey anneliğin her iki taraf açısından da son derece olumsuz sonuçları olabileceğini düşündürmeye başlar. Bu düşünceler üvey anne olacak kadının da iç dünyasında yer etmiş kanaatlerse gergin başlayacak bir ebeveyn ilişkisi olduğunu söyleyebiliriz. Takdir edersiniz ki, genellikle öz annenin çocuğuna verebileceği olumsuz tepkiler normal kabul edilirken, üvey annenin böyle bir tepkisi olumsuz karşılanıyor, olumlu tepkiler ise ‘yapmacık’ olarak nitelendirilebiliyor. Bu neredeyse tüm üvey olan anne ve babaların yaşayabileceği temel bir ön yargıdır.İşte böyle bir durumda yapılabilecek en güzel şey hem güzel bir evlilik sürdürmek hem de üvey çocuğunuzla sağlıklı iletişim kurmak sizin, eşinizin ve hatta hayattaysa çocuğun biyolojik annesinin olumlu tutumları ile mümkündür.
Senem Hanım, yazdıklarınıza göre ne güzel ki sizler üvey de olsa artık sizin de sorumluluğunuzda olan evladınızın daha iyi olması için çaba gösteriyorsunuz. Ve bu çabanızı da olabildiğince güzel bir hitapla sergiliyorsunuz. Bu birçok öz annenin bile sergileyemediği bir tavır bu nedenle öncelikle sizi tebrik ederim. Sanırım daha çok sıkıntıyı evladınızın daha iyi olması için yaptığınız uyarıların eşiniz tarafından farklı algılanması ve tepki görüyor olması.
Aslında bir çocuk büyürken yalnızca üvey anne veya babalar için değil aynı zamanda öz anne-babasını da zorlayabiliyor, yemeğini yemiyor, odasına kapanıyor, huysuzluk ediyor. Ancak işin içine ‘üvey’ kelimesi girince bu duruma bakış açısı değişiyor ve çocuğun davranışlarının sadece üvey ebeveyne karşı olduğu düşünülüyor. Aslında bu gerçek olmayan genelde bizim ön yargılarımızın sonucu olarak ortaya çıkan bir sonuç.
Gelelim bu konuda yapabileceklerinize;
- Senem Hanım, öncelikle evliliğinizi yani eşinizle olan ilişkinizi sağlamlaştırın, onunla iyi geçinin çünkü mutlu çiftler daha iyi anne-babalık yapar. Evladınızla ilgili sorunları da birlikte çözüm üretmeye çalışın özellikle de okul ve ders sorumluluğu gibi konularda da aşırı müdahaleci olmayın ve bu konuların düzenlenmesini ve sorumluluğunu öncelikle öz ebeveyn olan babaya bırakın. Gerekirse evladınızı doğrudan siz değil, baba aracılığıyla uyarın.
- Belki evladınız eşinize beni zorluyor, bana baskı uyguluyor diye söylemiş ve bu nedenle de eşiniz sizin uyarılarınızı farklı algılıyor ve bu yüzden tavır gösteriyor olabilir o nedenle evladınızı, asla size öz annesi gibi davranmasını beklemeyin, size ‘anne’ diye hitap etmeye de zorlamayın.
- Mümkün mertebe birbirinizi daha iyi tanımanız ve birbirinizle kaynaşmanız için imkânlar ölçüsünde birlikte keyifli vakit geçirin; örneğin gezmeye gidin, alışverişe çıkın, sinemaya vb. gidin.
- Eşinizin bu tavrıyla ile mücadele etmek, zıtlaşmak ve tepki göstermek yerine bunun altında yatan sebepleri anlamaya çalışın. Bunun için eşinizle açık yüreklilikle konuşun. İki evlat yetiştirdiğinizi, bu evladınızı da onlardan asla ayırmadığınızı, gördüğünüz eksik ve hatalarını güzel bir şekilde uyardığınızı ve bunu da onun iyiliği için yaptığınızı anlatın. Varsa bu konuda bir eksiğiniz veya yanlışınız kendinizi uyarmasını isteyin.
- Eşinizi ve çocuğunuzu anlamak için onlarla ön yargısız ve doğal olarak daha fazla iletişim kurun. Bu kurulan yeni bir aile dolayısıyla kafanızdaki aile şablonunu hemen oturtmaya çalışmayın. Birbirinizi tanıyarak, anlayarak yeni bir aile oluşumu için birbirinize zaman tanıyın.
- Eşinizi ve çocuğunuzu anlamaya çalışın, başkaları tarafından doldurulmuş olabileceklerini, yanlış anlamalardan veya birbirlerinin tavır ve hareketlerden olumsuz düşünceler içine girmiş olabileceklerini düşünerek kendinizi onların yerine koymaya çalışın.
- Her ne kadar tecrübeli olsanız da disiplin ve sorumluluk konularında sınırları koymayı öz ebeveyni olan babaya bırakın yanlış gördüklerinizi de yine baba aracılığıyla düzeltmeye çalışın.
- “Ne yaparsam yapayım, babam benim yanımda”algısının oluşması çocuğun kişiliğinin gelişmesi açısından doğru değildir.“Babam haksızlık yapmaz. Doğru davrandığım zaman benim arkamdadır.”algısı zihnine yerleşmelidir ki kafasında doğru hak duygusu oluşsun. Bu konuda eşinizi uyarın.
- Eğer tüm bu tavsiyeleri uygulamanıza rağmen sorunlarınızı hala aşamıyorsanız lütfen bir uzmandan destek alın.
- Senem Hanım, bu süreç sizin için biraz zorlu olabilir ancak sabır ve anlayışla bunun üstesinden gelebilirsiniz.
Rabbimden sizlere kolaylıklar diliyorum…