Yoğunum Bir O Kadar Da Mutluyum
BEBEĞİMİN GÜNLÜĞÜ | Hülya Aydın | 23 Nisan, 2011 | 3.875 kere okunduBenim güzel Zeynebim,
Uzun bir ara verdim sana yazmaya. Sebebi; anlatacak bir şeyimin olmaması değil yavrum, anneciğin çok yoğun. Hem de, beş yıl önce çalışmayı bırakmamdan bu yana ev işleri harici meşgalelerle yoğunum:)
Bir kadın yoğun olduğu için benim kadar sevinir mi? Eğer o kadın ütü, yemek, temizlik, kek börek gibi şeylerin dışında ortaya fikri ve ulvi bir şeyler koymak istiyorsa sevinir annecim. Bu arada, bu sözlerimden ev işlerini küçümsediğimi anlama sakın. Zira bir evin idaresi ciddi bir mesai gerektirir. Ama zamanla pratikleşiyor insan.
Hep söylemişimdir; çocuklarına daha sabırlı bir anne, eşine daha iyi hanım olmayı dileyen bir kadın, annelik, ev hanımlığı dışında muhakkak bir şey yapmalıdır. Bu, bir sporla uğraşmak, saatleri uygun helal bir işte çalışmak, el işi yapmak veya yardımlaşma derneği hizmetleri için koşturmak olabilir. Ama –tekrar söylüyorum- bir kadının kendini daha iyi hissetmesi ve anneliğine, hanımlığına, evine daha çok özen göstermesi için kendini mutlu ve yararlı hissedeceği bir iş yapması elzemdir annecim.
Tamam, yoruluyor insan, kişisel zevklerine daha az vakit kalıyor. “İki günü bir birine denk olan zarardadır” buyruğu, büyüklerimiz tarafından her fırsatta bize hatırlatıldı annecim. Yoğun olmak, yorulmak, çalışmak iyidir kızım. İnsanın, vesveselerle uğraşacak, nefsini dinleyecek, dedikodu edecek vakti kalmıyor…
Seni düşünüyorum. Anne olduğunda (inşallah) çocuklarını benim gibi kendin büyütmek istersen anlarım ve takdir ederim. Ama kendine vakit ayırmak için ya da çalışmak istediğinde ben torunlarıma bakarım:) Evet, henüz üç buçuk yaşındasın ve ben torundan bahsediyorum, uçtum biraz ama zamanın da su gibi geçtiği yadsınamaz bir gerçek….