“Zaman”la Yarışmalı İnsan
MANEVİ GELİŞİM | Eyyüp Beyhan | 03 Temmuz, 2013 | 3.812 kere okunduÂ
Aldırmaz hiçbir şeye zaman. Her şey onun sürekli devam etmesi ile şekilden şekle bürünür. Allah’ın yeryüzüne koyduğu bir kanundur bu. Güzel bir söz vardır ya, ‘ zaman çoğalmaz, uzamaz, durmaz, geri dönmez; daima ilerler.’
Telafi edilmesi de mümkün olmayan tek şeydir zaman. Bir saatini, dakikasını hatta bir anı bile geri döndürülemez insan. Birçok kimse, ‘daha dün gibi hatırlıyorum’ der, çocukluk ve gençlik yıllarındaki hatıraları için. Su gibi akıp geçmiştir.
Kimileri için zaman en büyük pişmanlık kaynağıdır. Kimileri içinse en güzel övünç kaynağı. Kullanana göre değişiyor neticesi. Zaman, insanın sıkıntılı durumlarında geçmek bilmezken, sevinçli anlarında elden kayı verir sanki. Ama zaman aynı zamandır. Zira insandır ona vücut giydiren.
Bir çok insan kendisine verilen bu çok önemli hazinesini tabir yerinde ise hınzırın önüne seriyor. Ne kendisine, ne de bir başkasına fayda dokunacak hiçbir şey yapamıyor. Her anında boşluk yaşıyor zaman israfçısı. Kendi bindiği dalı kesiyor ama bilinci kapalı maalesef. Ne bu dünyada yüzü gülüyor ne de ahirette.
İmam Gazâli (rah.) çok beğendiğim bir sözü var: ‘Çıkan her nefesin geri gelmesi mümkün değildir. Nefesler sayılıdır. Azalmaktadır. O halde gününü istikamet üzere kullanmamaktan daha büyük zarar olur mu? O halde bu günün bir anını bile boşa geçirme. Zira her nefes, paha biçilemeyen bir nimettir.’
Bu söz üzerine söylenecek tek şey var: Öyleyse zamanla yarışmalı insan.